• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara : 16 °C
  • İstanbul : 14 °C
  • İzmir : 17 °C

GÜNDEME İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

24.01.2014 13:08
GÜNDEME İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MELİH GÖKÇEK, SON GÜNLERDE YAŞANAN EKONOMİK VE SİYASİ GELİŞMELERDEN, YEREL SEÇİMLERE KADAR PEKÇOK KONUDA MERAK EDİLENLERİ, TESPİTLERİNİ VE BİLİNMEYENLERİ BELGELERİYLE BİRLİKTE AÇIKLADI-BAŞKAN GÖKÇEK:“KÜÇÜLEN AVRUPA, BÜYÜYEN TÜR

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, son günlerde yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunarak, “Küçülen Avrupa, büyüyen Türkiye’de 17 Aralık ve Gezi olaylarını getiren, bardağı taşıran son damla Sayın Başbakan’ın yeni projeleri oldu” dedi. 

Beyaz TV’de Ferda Yıldırım’ın sunumuyla gerçekleşen “Basın Kulisi Özel”programının canlı yayın konuğu olan ve gündeme ilişkin yine bilinmeyenleri belgeleriyle birlikte ortaya koyan Başkan Melih Gökçek, “Şimdiye kadar fitneye benzin dökmemek için beklediğini” söyledi.

Katıldığı her televizyon programlarında ve twitter adresinden sık sık kamuoyunun bilgilenmesi için çeşitli değerlendirmelerde bulunan Başkan Gökçek, Beyaz TV’deki sözlerine, seçim çalışmalarına ilişkin açıklamalarıyla başladı. 30 Mart yerel seçimlerinde 5. kez Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından AK Parti’nin adayı olarak açıklanan Başkan Gökçek, seçim çalışmalarına başladıklarını söyledi. “Resmi kampanyamız ayın 6’sında başlayacak” açıklamasında bulunan Başkan Gökçek, “Ama biz bu arada geziyoruz, dolaşıyoruz, programlarımızı yapıyoruz. Ayın 6’sından sonraki ataklarımıza hazırlanıyoruz. İnşallah son 2 ay dolu dolu geçecek” dedi.

Yıldırım’ın “Enteresan süreçlerden geçiyoruz ama öncesinde hep çıktığınız yayınlarda söylediniz, partim ve başbakanım uygun görürse yeniden Ankara’ya aday olmak beni mutlu eder, demiştiniz. Şimdiki hisleriniz nedir?”sorusu üzerine Başkan Gökçek, “Gerçekten çok mutluyum inşallah partimi de başbakanımı da bize gönül bağlayan vatandaşlarımızı da mahcup etmeyeceğiz. Bugüne kadar belli bir çalışma aşkıyla geldik. Ondan dolayı 4 kez üst üste seçildik. İnşallah 5. kez de kazanacağız. Ben mutluyum. Allah’ın izniyle seçileceğimden herhangi bir endişem yok. Yapılan anketler de bunu gösteriyor” cevabını verdi.

Keçiören Belediye Başkanlığı ile birlikte toplam 25 yıllık yerel yönetim deneyimi bulunan Başkan Gökçek, daha önce nikahını kıydığı bir kişinin oğlunun da nikahını kıymanın kendisine nasip olduğunu söyledi.

 

-“FİTNEYE BENZİN DÖKMEMEK İÇİN BEKLEDİM”

Başkan Gökçek, açıklamalarının ardından son günlerde yaşanan sürece ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu. Özellikle sosyal medyada kendisinin sessiz kalmasının nedenine ilişkin çok sayıda mesaj atıldığının altını çizen Başkan Melih Gökçek, “Geçen sefer özellikle Gezi olaylarında uluslararası güçlerin ve onlara Türkiye’de taşeronluk yapanların Türkiye kastı çok açık ve net ortadaydı. Bunun için rahatlıkla çıkabildim. Ama bu olayların içerisinde üzülüyorum, maalesef ve maalesef kendi insanımız dediğimiz insanlarla karşı karşıya gelmek gibi bir konum Türkiye’ye takdim edildi. Dolayısıyla böyle bir olayın içerisinde direkt bulunmak, fitneye benzin dökmemek, yanlışlıkla bir şeyler yakmamak için çıkmadım. Olaylar gelişti, belli bir noktaya geldi ve artık Türkiye’nin gündeminde de oturdu. Biz de bunları tahlil edebilecek hale geldik... Bütün gelişen olayların hepsini teker teker anlatacağım. Olayların tamamı beynelmilel güçlerin Türkiye’yi yeniden dizayn için yapmış oldukları hadiseler” açıklamasında bulundu.    

Yaşanan gelişmeleri Gezi olaylarından bağımsız görmediğinin altını çizen ve “Bu olaylar neden Türkiye’de oluyor?” sorusunun sorulması gerektiğini anlatan Başkan Gökçek, “Bunu anlayabilmek için önce Türkiye’nin bugünkü durumunu çok ciddi tespit etmemiz lazım. Biz neredeyiz? Bu ülke AK Parti hükümetiyle ve Recep Tayyip Erdoğan ile nereden başlamış ve nereye gelmiş? Bunu görmezsek olayları çözümleyemeyiz” tespitini açıkladı.

Televizyon programlarına çıkmadan önce mutlaka çok çalıştığını anlatan Başkan Gökçek, AK Parti’nin 11 sene önce iktidara geldiğini hatırlatarak, “Araştırmalarımda öyle rakamlarla karşılaştım ki, kendim dahi hayret ettim. Ben bile bilmiyormuşum… Bu iş biraz da bakanlarımızın kabahati. Bunları doğru dürüst anlatsalar, ben de bilsem, bunları tekrar ederim. Anlattıkları da var. Ama bazı anlatılmayan dev olaylar da var. İnsanın havsalası duruyor. Ben rakamları verdiğimde, olayları anlattığımda Türkiye’nin nereden geldiğini ve nereye gittiğini, kanatlanıp uçtuğunu çok net göreceksiniz” dedi.  

 

-“TÜRKİYE NELERDEN NEREYE GELDİ?”

 

Daha sonra açıklamalarına AK Parti iktidarından önceki ve sonraki ekonomik rakamların yer aldığı istatistiki verilerle devam eden Başkan Gökçek’in, geçmiş dönemin gazete kupürlerini de göstererek, açıkladığı alan ve rakamlar şöyle oldu:

“2002 yılında kişi başına düşen gelir 3 bin dolardı. Kişi başına düşen gelir şu anda 10 bin 500 doları buldu. Gayri safi yurt içi hasıla 2002 yılında 232 milyar dolar. Ama 2012 yılında 786 milyar dolar. İhracat 36 milyar dolarmış. Şu anda 153 milyar dolara çıkmış. İMF’ye borcumuz 23,5 milyar dolardı. Şu anda İMF’ye borcumuz bitti. Merkez Bankası rezervleri 2002’de 28.3 milyar dolar, şu anda 135 milyar dolar. Faiz 7500 idi. AK Parti iktidara gelmiş yüzde 7500’den yüzde 4,5’a inmiş.”

Türkiye’nin ekonomik verilerde dünya ve Avrupa sıralamalarındaki yükselişine de değinen Başkan Gökçek, bu verileri de şöyle açıkladı:

“Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2012 sonu itibariyle Avrupa’nın 6., Dünyanın 17. ekonomisi olduk.

2012’de ticari araç üretiminde dünyada 8., Avrupa’da birinci olmuşuz.

Gemi üretiminde dünyada 11., Avrupa’da 2’ciyiz.

Türkiye 2012 sonu itibariyle dünyanın 8., Avrupa’nın ise 2. en büyük demir çelik üreticisi.

Dikişli çelik boru üretiminde de Avrupa’da bir numarayız.

Cam eşya üretiminde Avrupa’da 2’inci, dünyada 3’üncüyüz.

Halı ihracatında 2012’de dünya 2’inci,  Avrupa birinciyiz.  

İnşaat demiri ihracatında dünyada Birinciyiz.  

Çelik profil ihracatında dünyada ve Avrupa’da 3’üncüyüz.  

Tekstil ve hazır giyim ihracatında dünyada 7’inci,  Avrupa’da 3’üncüyüz.”

 

 

-“TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ KİRLİ OYUNLAR”

 

Açıklamalarında doların yükseltilmesinin de ABD’deki neoconların ve Türkiye’deki ortakları baronların oyunları olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, “O oyunlara rağmen Merkez Bankası devamlı müdahale ederek kontrol altında tutmak istiyor. Niye yapmaya çalışıyorlar? Merkez Bankası faizi artırsın istiyorlar. Bunun artması demek Türkiye’de halkın hortumlanıp beynelmilel güçlerin ceplerine bu paraların girmesi demek” diye konuştu. 

Bu rakamları açıklamasının nedenini de “11 sene önce emekleyen Türkiye’yi aldık, koşmaya başladık, şimdi kanat taktık uçuyoruz… Eskiden Osmanlı’ya hasta adam derlerdi. Türkiye de Osmanlı’nın devamı. O hasta adam dirilmiş, Avrupa zangır zangır sallanıyor, fabrikalar kapanıyor, buna karşılık Türkiye’de fabrikalar açılıyor. Bir arkadaştan bu hafta bir ifade duydum. Tabela yapıp asmak istiyorum. Dedi ki; ‘Bir tarafta küçülen Avrupa, öteki tarafta büyüyen Türkiye’. Gerçekten de füze gibi gidiyoruz” olarak açıkladı. 

Şu anda dış güçlerin “Bunlar uçmaya başladı, bunların kanatlarını nasıl kırarız” düşüncesinde olduğunu da kaydeden Başkan Gökçek, yaşanan gelişmeye ilişkin verdiği rakamları şöyle sürdürdü:

“Sayın Başbakanımız TOKİ’ye talimat verdi, ‘evsiz insanları ev sahibi yapalım’ diye. Bunun üzerine yapılan yatırım. Rakamları eski parayla ifade edeceğim, çünkü küçük gözüküyor öteki türlü. Sayın Başbakanımız kızıyor ama kızsa da insanlarımız anlasın diye eski parayı kullanacağım. TOKİ’nin AK Parti iktidara geldikten sonra yapmış olduğu yatırım miktarı 46 katrilyon lira. Yolsuzluk yaptığı iddia edilen AK Parti’nin yaptığı yatırım… 81 ilde 544 bin 887 tane konut üretti ve vatandaşlara dağıttı. Bunların içerisinde belli bir kısmı dar gelirli vatandaşlara 20 yıl vade ve ayda 100 lira taksitle verildi…

Tam 232 tane baraj yapıldı. İnsan duyunca hafzalası duruyor. Her sene 23 tane ve her ay iki tane baraj yapılmış… Türkiye’de evvelden size hızlı tren gelecek deseler gülerdiniz, şimdi Türkiye’nin dört bir tarafına hızlı tren gidiyor. 1086 kilometre demiryolu inşa edilmiş... 15 bin kilometre yeni otoyol. 21 bin kilometreye çıktı otoyollarımızın toplamı… Evvelden niye yapılmıyordu bunlar? Bu yollar hırsızlıkla mı yapıldı. Dün paran vardı, sen niye yapmıyordun? Ak Parti iktidarı geldi parayı buldu hortumları kesti bu yatırımları yapmaya başladı.

THY, eskiden sıradan bir havayoluydu. Avrupa’da adını bilen bile yoktu. Şu anda bir noktadan dışarıya en fazla uçuş gerçekleştiren hava yolu. Doğrudan doğruya Avrupa’nın da 3 numarası oldu. İnşallah bir numara olacak… Eskiden gemi mi yapardık tersane sayımız 71’e çıktı. Gemi inşaatında dünyada 23. İdik, şu anda dünyada 6. sıraya yerleştik. Bir 10 sene sonra biri de yakalarız…

İnternet diye bir şey yoktu, şu anda 16 milyon abone, 45 milyon kullanıcıya ulaşmışız.

554 tane hastane inşa etmişiz. Eskiden hastaneler nasıldı hatırlar mısınız? 98 tane gezici sağlık birimi kuruldu ve 18 milyon vatandaş muayene edildi.

Tarımda Türkiye 188 ülkeye 16 milyar tarımsal ürün ihraç eden bir ülke konumuna ulaştı.

Gayri safi yurt içi hasıla ile Türkiye dünyada 7., Avrupa’da birinci sıraya oturdu.

Tarımsal ihracatımız 4 milyar dolardan 16 milyar dolara çıkmış ve 4 kat artmış… Hükümetimiz özellikle Köylüye ve çiftçiye öylesine kol kanat germiş ki tarımsal kredi faizi iktidara geldiğimizde yüzde 59 idi, şu anda 0-5 arasında oynuyor… Tarımsal sektöre verilen toplam destek 10 senede 49 katrilyon. Hani AK Parti paraları yutuyor, yiyor ya 49 katrilyon da köylüye düştü.

Fakir fukaraya neler yapmışız? 2 milyon aileye kömür dağıtmışız. Yoksul ailelerin okula giden çocukları için 1 milyon anneye 2 katrilyon lira ödemişiz. Fakir ailelere 1 katrilyon giyim ve gıda yardımları yapıldı. Belediyeler hariç… Evde bakılan engelliler ve onlara bakan refakatçileri var. Devlet bunlara sahip çıkıyor ve bir asgari ücret tutarında ücret verilmeye başlandı. 1,7 katrilyon lira ve 300 bin kişi bundan yararlanıyor. Bakıma muhtaçsınız ve yanınızdaki kişiye devlet bakana para veriyor. Eskiden hastaya bile verilmezdi. Ak parti hükümeti böyle bir hükümet. Sana bakıyor diye yanındakine para veriyor… Son 10 yılda sosyal harcamalarla ihtiyaç sahibi olan ailelere harcanan para 107 katrilyon lira. Yoksula, fakire fukaraya sosyal yardım olarak dağıtılmış.”

 

-“HEM BALIK VERDİK, HEM BALIK TUTMAYI ÖĞRTTİK”

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak da 175 bin aileye ayrıca gıda yardımı yapıldığını ve nüfusu 5 milyona yaklaşan Başkent Ankara’da BELTEK, BELMEK, sanayi bölgelerine destek gibi yatırımlarla 500 bin kişiyi iş sahibi yaptıklarını da rakamlarıyla birlikte anlatan Başkan Gökçek, “Bir söz vardır derler ki balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretmek lazım. Biz hem balık veriyoruz fakire fukaraya, hem de balık tutmayı öğretiyoruz” dedi.

DSP-ANAP-MHP koalisyonu döneminde yaşanan deprem sonucu yurtdışından 500 milyon dolar hibe alındığını ve vatandaşlardan da deprem parası toplandığını anlatan Başkan Gökçek, bu paranın depremzedeler yerine, maaş olarak dağıtıldığını, devletin iflas ettiğini söyledi. Başkan Gökçek, “Nereden nereye geldik. Bir taraftan Deprem için verilen parayı maaşa dağıtıyor. AK Parti iktidarı geliyor fakire fukaraya 107 katrilyon lira para dağıtıyor. Elbette böyle bir hükümet başkaları tarafından çekilemez” diye konuştu.

 

-“TÜRKİYE ARTIK KENDİ SİLAHINI ÜRETİYOR VE SATIYOR”

 

Başkan Melih Gökçek, Türkiye’nin geldiği noktaya ilişkin açıklamalarına tamamen yerli üretim “füze, gemiler, tank, insansız hava aracı, zırhlı araç, tespit yapan helikopterler, silahlar, helikopterler, uzun menzilli tank savarlar, uçaklar, Panter isimli top” fotoğraflarını da göstererek, “Türkiye artık kendi silahını üretiyor ve yurtdışına satıyor… Ak Parti iktidara gelirken ülkede ancak silahımızın ancak yüzde 25’ini yapabiliyorduk, şu anda yüzde 54’ünü yapıyoruz. Lütfen resimlere bakınız. AK Parti iktidarının Türkiye’yi nereye getirdiğini bunlardan görün”dedi. 

Çin’den alınan füzeler sayesinde daha sonra yerli üretime geçilebileceğinin de altını çizen Başkan Gökçek, ABD’den daha önce alınan uçaklarla ilgili olarak da “Bu uçaklar içerisinde öyle bir yazılım var ki. Biz yarın öbür gün Allah korusun ABD, İsrail ile veya Yunanistan ile çatışırsak onların uçaklarını dost uçak olarak görüyoruz. Bizim bilgisayarlarımıza bunları yüklemişler. Bizim çocuklarımız bunu keşfetmişler. Bu keşfeden çocuklar yeni yazılım yaptılar, geçtiğimiz zamanlarda uçak düştü hepsi şehit oldu. Kendi kendimize geldikçe dışarısı bize tahammül edemiyor. Artık kendi silahımızı biz kendimiz yapıyoruz” sözleriyle ilginç bir tespitte bulundu. 

 

-“BAŞBAKAN’IN PROJELERİ RAHATSIZ ETTİ”

        

         Ekonomik verilerin ardından Başkan Gökçek, son yaşanan sürece ilişkin olarak da“Tüm bu olaylar oldu da 17 Aralık’ı gerektiren, ondan önce de gezi olaylarını gerektiren tabiri caizse damlayı taşıran ne oldu? Tekrar ediyorum küçülen Avrupa büyüyen Türkiye, Avrupa bunu hazmedemez, buna müsaade eder mi? Bardağı taşıran Sayın Başbakanın yeni projeleri oldu” diye konuştu.

Bu projelerden ilkini “İstanbul’a üçüncü havaalanı” olarak açıklayan Başkan Gökçek, “Bu da şu anlama geliyor; yılda 15 milyar dolar senin kasana para girmesi anlamına geliyor. Almanya’nın Frankurt ve İngiltere’nin Londra havaalanlarının ikinci plana geçmesi ve bizim direkt olarak aktarma merkezi haline gelmemiz. Ondan sonra 15 milyar dolar her sene paranın cebimize girmesi demek. Almanya ve İngiltere kendi ekonomisi açısından muazzam bir tehlike olarak görüyor bu üçüncü havalimanını. O yüzden istemiyorlar” olarak açıkladı. 

         İkinci projenin de Kanal İstanbul projesi olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, bunun da Montrö Anlaşması gereği İstanbul Boğazından bedava geçen gemilerin, sıra beklememek için bu kanaldan para karşılığı geçmesi ve yılda 5 milyar dolar, yani 10 katrilyon lira ek gelir anlamına geldiğini söyledi.

         Dış güçleri rahatsız eden üçüncü projenin de 3. Boğaz Köprüsü olduğunu ve yılda ekonomiye katkısının 2,5 milyar dolar, 5 katrilyon liraya tekabül ettiğini anlatan Başkan Gökçek, son projeyi de “Sayın Başbakan HES’lere (Hidro Elektrik Santralleri) önem veriyor ve özellikle de nükleer santrallere çok önem veriyor. İki tane yapılıyor, bir kuzeyde bir güneyde. Birisini Japonlar, diğerini Ruslar yapıyor. Yıllık getirisi 3 milyar dolar. O kadar az doğalgaz alacağız yurtdışından. Kendi enerjimizi kendimiz üreteceğiz. Mesela Fransa kendi enerjisinin yüzde 70’ini böyle nükleer santrallerden üretiyor. Biz ilk defa nükleer santrale sahip olacağız. Ama hemen karşı çıkıyorlar. Çünkü Türkiye nükleer santrale sahip olursa, yarın atom bombası yapar. Bunu da yaparsa dünyanın sayılı güçleri arasına girer. Bu iki santrale sadece 42 milyar dolar yatıracağız bu santrallere. Ama buradan ciddi elektrik üreteceğiz ve nükleer güce sahip olacağız. İstemiyorlar” olarak açıkladı. 

         Sözlerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki “one munite”fotoğraflarını göstererek, sürdüren Başkan Gökçek KONUŞMASINI ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:

“Dünyaya hükmeden İsrail var. ABD politikasını da onlar yürütüyor. Neoconlar tamamen İsrail lobisi. Bu lobi her tarafa postasını koyar ve herkes eyvallah deyip sesini keser. Ama bir başbakan çıktı Davos’ta aynı tavrı da bu duruşla koydu. İkisinin duruşu arasındaki farkı resimden anlayabilirsiniz. One minute dedi ve söyleyeceğini söyledi, ya doğru dürüst iş yapın ya da bir daha da gelmem dedi ve gitti. Ne oldu ilk defa Yahudilere meydan okudu. Arkasından Filistinlileri Birleşmiş Milletlere gözlemci devlet olarak kabul ettirdi. Haddini aştı. Kimin nezdinde ABD’li neoconlar ve batı alemi nezdinde haddini aştı… Bunu hazmedemediler. Ortadoğu politikasına müdahil oldu. Nerede bir Müslüman var, derhal başbakan onların yanında. Bırakın Müslüman’ı, nerede bir ezilen halk var onların yanında. Sembol bir insan haline geldi. Bazı ülkelerde kendi liderlerinden çok Recep Tayyip Erdoğan’ı sever hale geldiler ve bundan bir rahatsızlık doğdu.” 

         Gökçek, İran ile yapılan doğalgaz anlaşmasının da yurtdışında Türkiye’nin bağımsızlaşması, rahatlaması olarak algılandığını ve Türkiye’nin ekonomik, siyasal, savunma bağımsızlığını kazanmasının ardından batının, Başbakan’a ve Türkiye’ye ders vermeye karar verdiklerini anlattı.

Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’nin dış politikasında ülkeye şahsiyet getirdiğini de çeşitli dönemlerde ABD Başkanları ve Avrupa ülkeleri liderleri ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlarının bir arada fotoğraflarını göstererek anlatan Başkan Gökçek, “Tabloyu çizdik. Devleşen, büyüyen bir Türkiye, dünyaya meydan okuyan, kendisinden emin bir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Buna bir dur demek lazım. Bu gidişat öyle bir gidişat ki devlet büyüyor, insanları mutlu… Bunun için İlk defa bizde gezi olaylarını düzenlediler” dedi.

Olaylardaki iddiaların 8 ağaç kesilmesi ve oraya AVM yapılması olduğunu, Bülent Arınç ile Taksim Platformu’nun bir araya geldiği toplantıda da platformun “Kanal İstanbul yapılmayacak. Hava limanı ihalesi durdurulacak, köprü projesi iptal edilecek. Enerji santrallerinin yapımı durdurulacak” başlıklarından oluşan taleplerinin yer aldığı gazete kupürünü paylaşan Başkan Melih Gökçek, bu taleplerin kesilen ağaçlarla hiçbir ilgisinin olmadığının altını çizdi.

         “Bunlar bireysel talep ve istekler değil bunlar genel anlamda yükselişten rahatsız olan ülkeler adına seslendirilen konular” tespitini de izleyenlerle paylaşan Başkan Gökçek, gezi olaylarını canlı yayınlayan CNN ve sonrasında BBC’nin de olaylardaki rolünü de anlatarak, “Biz bu olayların ne olduğunu çözdük. ABD’de neoconların dolayısıyla Soros’un, dolayısıyla Sorosa bağlı olarak Otpor ve Canvas’ın Sırbistan’da hareketi yapanları, bunların eliyle yürütülen bir iş olduğunu kavradık ve kamuoyuna sunduk” diye konuştu.

 

-“BİZ YUTMADIK”-

 

“Bize geziyi yutturamadılar. Dünyada güya demokratik devrim dedikleri sokak hareketleri ile hükümetleri yıkma olayı, ilk defa Türkiye’de akıbete uğradı” diyen Başkan Gökçek,  “Bunu Mısır’da, Gürcistan’da, Sırbistan’da, Asya ülkelerinde yaptılar. Şimdi de hemen kuzeyimizdeki Ukrayna ve Tayland’da yapıyorlar” dedi.

         Ukrayna ve Tayland’da yaşanan olaylardaki fotoğraflar ile Gezi olayları sırasında çekilen fotoğraflar arasındaki benzerliği de izleyicilerle görsel olarak paylaşan Başkan Melih Gökçek, “Biz bu oyunları yemedik, bize yapamadılar. Bize güçleri yetmedi”diye konuştu.

 

-BİR BÜYÜKELÇİ VE BİR KONSOLOS YARDIMCISININ

OLAY AÇIKLAMALARI-

 

Gezi olayları ile ilgili kendisinin 55 televizyon kanalında ve Başbakan Erdoğan’ın da birçok yerde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Başkan Gökçek, “Gezi olaylarını halk anladı. Tencere tava vuranlar da evlerine çekildi. Bu olduktan sonra dış güçler ikinci kararı verdiler. ‘Eylül-Ekim aylarında ikinci denemeyi yapalım. Okullar açılır açılmaz öğrencilerle’ diye. Ne oldu ODTÜ’de olaylar başladı. Ama biz önceden buradaki haklılığımız milletimize çok iyi anlattığımız için tutmadı. 400 kişiyle başladı sonunda 20 kişiye düştüler. Allah kısmet ederse de Şubat ayı itibariyle ODTÜ yolu bitiyor ve açıyoruz. O da halk arasında ve üniversitelerde tutmadı” diye konuştu.

        

-“DİPLAMATIN ‘AK PARTİ İKTİDARDAN GİDECEK’ SÖZLERİ-  

 

Açıklamalarını “Çok önemli bir olay anlatacağım. Tahmin ediyorum bu gündeme gelecek” diyerek sürdüren Başkan Gökçek, şunları söyledi:

“İsmini vermeyeceğim Ben büyük ülkenin büyükelçisine gezi olaylarını anlatmak istedim. Çünkü bir tabir kullanmıştı Kuğulu ile ilgili. ‘Kuğuluda gençlerin sesini duyuyorum’ falan diye bir takım konuşmalar yapmıştı. Diplomatik açıdan krize yol açmamak için ismini söylemek istemiyorum. Aslında herkes kimi kastettiğimi iyi anlayacak.

Bu kişiyi de davet ettim. Hatta 6 tane de şahidim var bu konuda. Bir nevi gezi olaylarının brifingini verdim, anlattım. Hatta elçiye dedim ki, ‘sizin dediğiniz gibi değil olaylar, bir de bizim gözlüğümüzden, bizim tespitlerimizden bakın’. Ekrana yansıtarak, olanları görünce dehşete düştü. Ben iki kez soru sordum kendisine. Dedim ki, ‘diyor muşsunuz ki, Kasım-Aralık aylarında AK Parti iktidardan gidecek. Recep Tayyip Erdoğan gidecek rahat olun’, etrafınıza böyle konuşuyormuşsunuz. Biz bunu bazı yerlerden duyduk. ‘Kim söyledi’ diye sordu ve ‘Bir gazeteci arkadaş’ dedim. ‘Adı ne’ diye sorunca da ‘Ayıp olur bunu vermek. Siz de takdir edersiniz, sizden sorsam böyle bir şey vermezseniz, ama eninde sonunda sorarlar bunu size, lütfen, bu işi yalanlayın ve deyin ki böyle bir olay yok. Ben de twittirden teşekkür edeyim, kamuoyu da böyle bir şey olmadığın anlasın’. Maalesef ve maalesef bu denmedi hatta başka ifadeler kullanıldı, iyice yüreğimiz yandı.

Yine İstanbul, bu kişi, elçi, başka işadamlarına konuşuyor, bu işadamlarından da bu aynı duyum benim tarafımdan ayrıca ikinci kez alındı.”

Yaşanan olaylara çok farklı bir boyut kazandıracak olan açıklamalarına ikinci olarak da “İstanbul’da kendisi küçük, uluslar arası etkisi çok büyük olan bir devletin konsolos yardımcısı bir Prof arkadaşa diyor ki, ‘Kasım ayında Recep Tayyip Erdoğan’ın itibarını yerle bir edeceğiz sokağa çıkamayacak hale gelecek’ . Bakın iki önemli şey anlatıyorum. Birisini bizzat ben yüzüne söylediğim için rahatlıkla konuşuyorum. Bir olay var uluslararası bir olay var, hazırlık var ne gelecek diye bekliyoruz” diye konuştu.

 

-“BİR KİŞİNİN SUÇLU OLUP OLMADIĞINI MAHKEME BELİRLER”

 

 “Ne gelecek diye beklerken bir de baktık ki 5 tane dava birden bizim önümüzde açılıverdi. Bakan çocukları, Halk Bankası, başbakanın oğlu ve artı Fatih Belediyesi. Bir arada bir dava. Bu davalar nasıl birleşti ve bir araya geldi anlayabilmek mümkün değil. Devam eden bir dava olduğu için hukuk davası fazlaca konuşmak istemiyorum” diye sözlerini sürdüren Başkan Gökçek, CHP milletvekili Sinan Aygün’ün evine yapılan baskın sonucu 2,5 milyon euro’nun bulunduğunu ve mahkeme sonucunda paranın iade edildiğini de hatırlatarak, şunları söyledi:

“Bir kişinin suçlu olup olmadığı mahkeme neticesinde ortaya çıkacak. Sayın Başbakanın bu konudaki tavrı o kadar net ki. ‘Oğlum olsa da evlatlıktan redederim’ diyor. Ak Partinin tavrı bu. Bunun bilinmesi lazım. Hayır işlerinden dolayı da kimseyi suçlamaya gerek yok. Yani orada başbakanın oğlu Türkev Vakfından dolayı suçlanıyor. Bu vakıf da Türkiyedeki pek çok vakıflar gibi okul, yurt yapmak için kurulmuş vakıflardan biri. Onlarca yüzlerce örneği var bu vakıfların. Ben büyükşehir belediye başkanıyım. Daha önce de Keçiören belediye başkanlığı yaptım. Bunlar gibi yüzlerce vakfa, bana geldiği zaman elimden geldiği kadar yardım etmeye çalıştım… Bu hayır işleri böyle döner. Ama bir insan şahsiyetini haysiyetini satmak için böyle bir işi kesinlikle kullanmaz. Kimseyi töhmet altında bırakmak mümkün değil. Ahrete inanan insanlar, iğne ucu kadar hakkı sana geçerse ahretini kaybedersin. Para için ahret kaybedilir mi. Ben öldüğüm zaman 2 metrekarelik mezarın içine girdiğim zaman götürebileceğim tek şey var, sevap. Para, pul, servet hepsi burada kalıyor, bir tanesini oraya götürmek mümkün değil. Ama hayır yapıyorsan onları sırtlarına yükleniyorsun, ahrete götürüyorsun. Neye göre, inancına göre. Biz inanan insanların. Onun için haramın helalin ne olduğunu biliriz Allah’ın izniyle. Allah da bize haram lokma yemeyi nasip etmesin, çocuklarıma da nasip etmesin. Hiçbir AK partiliye de nasip etmesin.”

 

-HALK BANKASI OLAYI-

Yanında “sol yazarlar” olarak nitelendirdiği köşe yazarlarının yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerinin yer aldığı gazete kupürlerini de getiren ve bunları izleyenlerle paylaşan Başkan Gökçek, “Şunun bilinmesi lazım ABD’de AIPAC diye İsrail lobisi olan bir kuruluş var. Bu kuruluş Türkiye aleyhinde 47 milletvekili ile kampanya başlatıyor ve 47 milletvekiliyle İran ile ticarete aracılık ettiği gerekçesiyle Halk Bankasına yaptırım istiyor… Bunlar diyorlar ki Halk Bankası cezalandırılmalı. Bunu söyledikten sonra ABD’deki Yahudi lobisinin Halk Bankası’na kafayı açıkta taktığını söyleyince biz bu davanın içerisinde de görünce ürperiyoruz. Değerlendirmeler yapılıyor… ABD bu parayı kullanırsa normal, ama Türkiye kullanırsa anormal öyle mi? ” dedi.

 

- “AYAKKABI KUTUSU, ‘CAMBAZA BAK” GİBİ-

Bir tarafta küçülen Avrupa varken diğer tarafta büyüyen bir Türkiye olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, uçmaya başlayan Türkiye’yi durdurmak için Amerika’daki Cumhuriyetçilerin arasında bulunan ve CHP’ye benzeyen neoconlar gibi derin yapıların büyük uğraş verdiğini vurguladı. Yıpratma politikası kapsamında bu güçlerin 17Aralık operasyonu ile bir algı yönetimi yürüttüklerini dile getiren Başkan Gökçek, şunları söyledi:

“Ayakkabı kutusu bir algıdır. Herkes ayakkabı kutusuna odaklandı. Her tarafta ayakkabı var. Sadece 107 katrilyonu fakire fukaraya dağıtan Ak Parti iktidarı ortada, o kutuların içine koysan 5 milyon dolar taş çatlasa anca sığar, onun da Halk Bankası Genel Müdürü tarafından yurtdışından bir vakıfa götürmek için toplandığı söyleniyor. Velev ki doğru, içinde 5 milyon dolar var. Sizi kutuya endeksliyorlar. Kutu deyince yolsuzluk akla geliyor. Bu neye benziyor. Eskiden cambazlar vardı. Bir tel çeker iki çubuğun üzerine, onun üzerine çıkar, ara sıra düşüyormuş gibi yapar. Bunlarla birlikte cepçiler dolaşır. Tam bu heyecan içinde cambaz bir numara yapınca ‘cambaza bak’ derler, heyecanla eller kalkar, parayı çeker, tüyerler. ‘Cambaza bak lafı’ budur. Cambaza baktırır milletin cebinden hortumlar çekerler. Cambaz o kutu. Bu arada da nasıl soydular Türkiye’yi?”

 

- FAİZ LOBİSİ KANIMIZI EMMEYE KARARLI

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “borsadaki değer kaybının 46 buçuk milyon dolar” açıklamasını hatırlatan Başkan Gökçek, bu 100 katrilyon liralık birinci kaybın yanı sıra faizin de bu süreçte 5 puan arttığını belirterek, “Bir puan faiz artarsa devletin borçlanmasında devletin sırtına gelen yük 5 milyar dolar. 5 puan olunca 25 milyar dolar, eski parayla  55 katrilyon lira bir kalemde uçtu gitti mi? Biz cambaza bakarken. Yolsuzluk , yolsuzluk diye o kutuya bakarken gitti 25 milyar dolar. Hala faizleri yükseltmek için doları yükselterek Merkez Bankasını sıkıştırmaya çalışıyorlarlar. O faiz lobisi kanımızı emecek ona niyetli” diye konuştu.

 

- MARJİNAL GRUPLAR NEOCONLARA UŞAKLIK YAPIYOR

Faiz lobisinin rahat durmadığını söyleyerek açıklamalarını sürdüren Başkan Gökçek, sokağa dökülen marjinal gruplarla ilgili de şunları söyledi: “Türkiye’de marjinal grupların lideri olarak geçinen adamların cebine verin 5’er 10’ar lira hepsini sokağa dökersiniz. O marjinal gruplara da hayret ediyorum. Amerika’daki neoconlara uşaklık yapıyorlar. Farkında değiller. Sokakta çıkıp bağırırken Amerika’daki neoconlar adına bağırıyorlar. Ne yapıyorlar, biz devrimciyiz. Ne devrimcisi. Kedinin fareyle oynadığı gibi sizinle oynuyorlar. Akıllarını başlarına almaları lazım. Bu hükümet sıkıntıya girerse kendilerine iktidar mı geçecek. Bu neoconlar onlara iktidar verir mi? Sadece onları kullanır.”

 

- “VATANDAŞ YÜZDE 25 FAZLA ÖDEYECEK”-

Borsadaki düşüş ve faizlerle yaşanan gelişmelerin sokaktaki vatandaşa yansımasında değinen Başkan Gökçek, yurtdışından dolarla satın alınan petrol ve doğalgazla bağlantılı olarak benzin, elektrik, mazot gibi ürünlerin yüzde 25 farkla satılacağına dikkat çekti.

Faiz artınca ticari kredi çekenlerin de güçlük çekeceğinin altını çizen Başkan Gökçek, inşaat söktörü başta olmak üzere iflaslar ve işsizlikler yaşanacağını vurgulayarak, “Bakın neoconlar neler yapıyor? Kutuyu gösteriyor. Soymaya devam. Bundan sonra yapacağın her alışverişte yüzde 25 ekstra vermek zorundaysan. Elbiseyi 1000 liraya alıyorsan, 1250 liraya alacaksın. Suyu bir liraya içiyorsan 125 kuruşa içeceksin. Fiyat farkları otomatik olarak birbirine yansıyacak” diye konuştu.

 

-“RÜŞVET ALANIN ALLAH CEZASINI VERSİN”-

“Eğer birisi rüşvet aldıysa Allah cezasını versin” diyerek açıklamalarını sürdüren Başkan Gökçek, “Yolsuzluğu kim yaparsa, kim rüşvet alırsa haysiyetini şerefini para karşılığı sattı demektir. Melih Gökçek rüşvet alırsa şerefini haysiyetini para karşılığı satmış demektir. Herkes birbirine iftira atar. Ama söylediğini ispat etmen lazım. Olaylar mahkemeye intikal etti mi etti. Doğru yanlış olduğu yarın ortaya çıkacak” dedi.

Yaşanan gelişmelerin global bir olay olduğunun bir ispatının da aralarında havaalanı inşaatını yapan, boğaz köprüsünü inşa eden müteahhitlerin de bulunduğu 41 tane işadamının gözaltına alınmaya çalışılması olduğunu söyleyen Başkan Gökçek,“Bu ülkenin ekonomisine vurulan bir darbe. 41 kişi bir araya gelmez. Bunun mantığını kimse izah edemez. Mesela İstanbul Havaalanında bir belgen mi var, aç davanı. 41 kişinin bir araya gelmesi tesadüfle izah edilemez” diye konuştu.

 

- “TÜRKİYE YENİDEN DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Gezi ve arkasındaki 17 Aralık operasyonu ile Türkiye’nin yenidien dizayn edilmeye çalışıldığını ifade eden Başkan Gökçek, CHP, Akparti ve MHP’nin  yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını vurguladı. Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin yok edilmeye ve yerine bir-iki parti kurularak, koalisyonlu günlere yeniden dönüş için çaba verildiğini kaydeden Başkan Gökçek, CHP’nin ise merkez sağa çekilmeye çalışıldığını vurguladı.

Neoconlar ve Büyük baronlar tarafından CHP’ye Süleyman Demirel kılıfı giydirme operasyonu yürütüldüğüne dikkat çeken Başkan Gökçek, şöyle konuştu:

“Sayın Demirel, kendini sağcı gösterip sola hizmet eden biridir. Cumhurbaşkanı oldu, Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’ne kişiler atadı, rektörler atadı, yüzlerce tayin yaptı, sağ tandaslı bir ya da iki kişidir, hepsi solcudur. İçinde aşırı solcular vardır. Birçoğu masondur. Sağdan oy alıp sola hizmet etmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin üzerine bir kılıf yapıyorlar. Elma şekeri gibi olsun da tadı güzel diyelim, millete yedirelim. İstanbulda Sarıgülü getirdiler. Her kılıfa girer. Camiye gider dua eder, kiliseye gider dua eder, havraya gider dua eder.”

Ankara’ya Mansur Yavaş’ın aday gösterildiğini de anımsatan Başkan Gökçek, Uğur Dündar’ın yazısını kaynak göstererek, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararını bir sene önce verdiğini belirtti.

Eski MHP adayı Yavaş’ın CHP’den adaylığına ilişkin de sunucu Ferda Yıldırım’ın sorusu üzerine kısa bir yorum yapan Başkan Gökçek, “Mansur Yavaş davayı sattı mı satmadı mı buna millet karar verecek. Buna MHP’li arkadaşlar karar verecek. ‘Beni istemediler gittim’, der, başka partiye gider. İnsanlar bunu makul görür. Sağdan sağa geçer ama sağdan sola, soldan sağa geçiş biraz anormaldir. İnsanlar tuhaf bakar. Sonra da her şey aslına döner” diye konuştu.

 

- “DEVLET BAHÇELİ’Yİ GÖNDERMEK İSTİYORLAR”

MHP’nin yeniden dizaynına ilişkin de operasyonun ise Devlet Bahçeli’ye ilişkin olduğunu açıklayan Başkan Gökçek, “Sayın Bahçeli hiçbir zaman MHP’li gençleri sokağa dökmedi. Onların telef olmasına müsaade etmedi. Olayların içine sokmadı. Gezi olaylarında tepkisi ortaya koydu. ‘Kim kalkar bu olayları içine girerse partimle ilişkisi kalmaz’ dedi. Bu neoconları ve baronları çok rahatsız ediyor. 367 için de parlemontaya MHP’nin girmesi gerekiyordu, girdi, baronlar bağırdı çağırdı. Sayın Bahçeli MHP’nin başından gitmediği sürece bu gençleri sokağa dökmek mümkün değil. Tek çözüm Bahçeli’nin MHP’den gitmesi. Geçen sefer kasetlerle yıpratıldı. Yine de sandıktan çıktı. Şimdi Mansur Yavaş’ı koz olarak kullanıp, MHP’yi parçalamak istiyorlar. Bir kısmını da BBP’ye çekmek istiyorlar. Mansur olmayacak, bir başkasını bulacaklar. Bahçeli, bu seçimlerden mağlup çıkarsa, işin bitti diye bir kampanya yüzde bin başlatılacaklar.”

 

-“SÖYLENTİLERİN ASLI ASTARI YOK, BEN YERİMDEYİM”-

Adaylıktan çekileceği ya da adayın değiştirileceğine ilişkin de söylentilere yanıt veren Başkan Gökçek, iddianın iki kaynak tarafından ortaya atıldığını belirtti. Kaynaklardan birinin CHP ve bizzat Mansur Yavaş’ın yakın çevresine verdiği bilgilerden oluştuğunu dile getiren Başkan Gökçek, “Bizim de partinin içinde isim olarak da bildiğimiz birkaç kişi böyle bir dedikodu çıkarıyorlar. Beni sevmiyorlar. Karşı tarafa laf gönderiyorlar. Bunarın aslı astarı yok. Ben yerimdeyim. Başbakanım beni ilan etmiş” diye konuştu.

 

- “TARİHİ BİR FARKLA SEÇİMİ KAZANACAĞIZ”-

Başkan Gökçek, “İnşallah tarihi bir farkla, 15 ile 17 arası bir farkla biz bu seçimleri alnımızın akıyla bitireceğiz” diyerek anketlere ilişkin şu bilgileri verdi:

“ORC İstanbul ve Ankara’da toplam 26 bin 944 kişiyle anket yapıyor. Ak Parti birinci çıkıyor. İstanbul yüzde 46, Ankara yüzde 47. Yüzde 33.6 da Mansur Yavaş. Kendi anketlerimiz var. Mevcut anketimiz 49 bin kişiyle Ankara İl Başkanlığının yaptırdığı bir anket. Kararsız dağılımı yapılmadan, MHP Mevlut Karakaya 9.52, Mansur Yavaş 33.11, Melih Gökçek 46.30… Kararsızlar dağılınca diğer partiler 2.2, Mevlüt Karakaya10.48, Mansur Yavaş 36.45, Melih Gökçek 50.96… Buradaki mevcut yeni ilçeler de katılınca bu rakamların müspet olarak değişeceğine inanıyorum.”

Başkan Gökçek, Mansur Yavaş’ın eski belediye başkanlığı yaptığı Beypazarı’nda bile arada kendisi lehine 9 puan fark görüldüğünü söyleyerek de durumun bu kadar net olduğunu vurguladı. 

 

-“BAŞBAKAN ERDOĞAN GİDERSE EKONOMİ ÇÖKER”-

Başkan Gökçek, sorular üzerine Başbakan Erdoğan’ın gitmesi halinde ortaya çıkacak tabloyu da özetledi. Erdoğan’ın gitmesi halinde Türk ekonomisinin dibe vuracağına dikkat çeken Başkan Gökçek, “İşsizlik alır başını gider. İnsanlar işsiz kalır. Barış süreci sona erer. Bir seneden beri bir tek ölüm vakası gelmiyor. Yeniden kavgalar başlar. Dikkat ederseniz Türkiye’de mafya bitti. Üçüncüsü yeniden mafya türer. Faiz lobisi soyguna başladı şu anda, bu soygun mutat hale gelir. Milli gelir 10 bin 500 dolarlardan 3 binlere inişe geçer” dedi.

 

 

-“SANDIKLAR KAÇIRILACAK- ”

Seçim dönemi için organize edilen olaylara da değinen Başkan Gökçek, marjinal grupların son 15 gün yeniden sokaklara döküleceğine işaret etti. Baronlar ve arkasındaki güçlerin vereceği destek ile marjinal grupların sandıklarda olaylar çıkarmaya hazırlandıklarına dikkat çeken Başkan Gökçek, “Nerede Ak parti fazla çıkarsa orada ‘hile yapıldı’ deyip kavgalar çıkaracaklar. Marjinal gruplar, uluslar arası güçler tarafından eğitiliyor ve bu olaylara hazırlanıyorlar. Ak partinin fazla oy aldığı yerlerde Sandık kaçırma olaylarına tanık olacağız. Marjinalleri uşak gibi kullanacaklar. İkincisi özellikle suikast olayları maalesef başlayacak. Hem Ak Partiden hem de AK Parti karşıtı kişilerden cana kast etmek suretiyle olayları yeniden tırmandırmak isteyecekler” diyerek uyarılarda bulundu.

 

- “KAMPANYAM PROJELERİMİZ ÜZERİNE KURULU”

Başkan Gökçek, son olarak seçim kampanyasına ilişkin bilgiler vererek, kampanyasını yeni projeler üzerine kurduğunun altını çizdi. 6 Şubat’ta tanıtım lansmanı yapacağı bilgisini veren Başkan Gökçek, Ankara’yı bekleyen projeleri tanıtacaklarını aktardı. Başkan Gökçek, geçen yıllarda olduğu gibi yine kendisi hakkında yolsuzluk iddialarının ortaya atılacağını ancak bu iddialara yanıt vererek vakit kaybetmeyeceğini de vurguladı.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
  • Ankara’ya Deniz Geliyor, Kürekler Gölbaşı’nda Çekiliyor
  • Gölbaşılı Çocuklar Sinemada Buluştu
  • Miniklerin Kur'an başarısı
  • İbrahim Ateş'ten Ayasofya açıklaması
  • Kaset Kumpasının Ayrıntıları! Çilingirle Girip Kamera Yerleştirmişler
  • 15 Temmuz'da Kışlaları Dolaşan Beyaz Elbiseli Kişi Aranıyor
  • İnanılmaz Bir Yükseliş Öyküsü! Temizlik İşçiliğinden Genelkurmay İmamlığına
  • Akıncı Üssü'nde Yakalanan Ünlü Kolejin Sahibi: Sosyal Etkinlik İçin Gittim
  • Dolar 3 TL'yi Aştı, Altın Tarihi Zirveyi Gördü
  • FETÖ'nün "yapılacaklar" listesi
  • Er Kurtuluş Kaya'yı darbeci binbaşı Ahmet Taştan gözünden vurmuş
  • FETÖ elebaşının yerine İsmail Büyükçelebi'nin geçmesi bekleniyor
  • Cumhurbaşkanlığı'nda başyaverlik kaldırılıyor
  • Kumpas soruşturmasında 65'i asker 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
  • Darbeci Kara Havacı Yarbay Davut Uçum'un ifadesi
  • Kemal Kılıçdaroğlu'dan Özel Harekatları ziyaret
  • Jandarma ve Emniyet kriminalde gözaltılar!
  • İstanbul üzerinde uçan darbeci F-16 pilotları tutuklandı
  • İstanbul Başsavcılığına İstanbul Başsavcı Vekili İrfan Fidan atandı
  • Berat Albayrak: Bu yapının sızmadığı kurum yok
1/20
    Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Gölbaşı Taraf | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim