• BIST 8742.68
  • Altın 3027.519
  • Dolar 34.1864
  • Euro 36.9902
  • Ankara : 15 °C
  • İstanbul : 20 °C
  • İzmir : 23 °C

Erdoğan Dersim olaylarını proveke ediyor

24.11.2009 16:12
Erdoğan Dersim olaylarını proveke ediyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın Öymen'in isyan çıkaran sözlerini proveke ettiğini söyleyen Baykal, Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Atatürk çizgisinden bahsetti. Sudan göndermesi yaptı.

CHP lideri Deniz Baykal sözlerine 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başladı.

Baykal konuşmasında şunları söyledi:

- Ne yazık ki eğitim konularına duyarsız bir iktidarla karşı karşıyayız.

- Eğitim sorunun en sonundaki dayanak noktası öğretmenlerdir. Eğitim sorununa en anlamlı yaklaşım öğretmene sahip çıkmaktır.

- Öğretmenliği bir kariyer olarak görmek eğitim sorununu çözer.

- İşin başı öğretmene inanmaktır, ona sahip çıkmaktır. Türkiye, Cumhuriyein kuruluşunda bunu kavramıştır. Onalrı nsayesinde bugünlere geldik. Şimid bir bozukma başlamıştır. Yeni Türkiye'de sorunlar aşılırken, en temel konu eğitim ve öğretmen konusu olacaktır.

1 MART TEZKERESİ


- Dışişleri Bakanı bugün "1 Mart tezkeresi geçseydi Türkiye savaş alanına dönecekti" diyor. Bunu tek başına en başından beri CHP söylüyor. Sene 2003 ve şimdi 2009. İçişleri Bakanı aradan geçen bunca yıldan sonra CHP'ye hak veriyor.

- Tezkereyi bu Meclis'e kim getirdi? Hangi hükümet, hangi kadro getirdi? Bundan sonra CHP'nin haklılığın anlaşılması için umarım 6 yıl geçmesini beklemek zorunda kalmayız.

DOĞALZAM


- Ekonominin durum çok fena. Doğalgaza yüzde 50 zam yapılacağı netlik kazandı. (Parti sıralarından gelen doğalzam esprisi üzerine Baykal da "Doğalzam" dedi.) Bu zam doğalgaz fiyatlarındaki bir artışın sonucu değil, dolardaki artışın sonucu da değil. Bu bir gizli vergidir. Hükümetin borçlarını ödeme planıdır.

TELEFON DİNLEMELERİ


Üzerinde duracağımız konulardan biri de telefon dinlemeleridir

Bu ağır bir tablo ve insan hakları ihlalidir. Türkiye, telefon dinlemelerinde bireysel insan hakları ihlalinden ötesinde hukukun özgüven içinde işlediği bir durumunu ortadan kaldırıldığı, organların sindirildiği bir tabloyla karşı karşıyadır.

Dinlemeler bir karargah tarafından yapılıyor. Ben ısrarla Türkiye'de bir karargâhın var olduğunu söylüyorum. İktidarı kullanan çevrenin kullandığı defakto bir karargâhtır. Bu karargâhın en temel araçlarından biri de bu telefon dinleme uygulamasıdır. Bu uygulama karargâhın stratejinin parçasıdır.

Ortada yasa yok. Kanun yok. Dinleme yapacakları da onları denetleyecekleri de Başbakan bizzat kendisi atıyor.

DERSİM KONUSU

Hepimiz gerçeğin ne olduğunu, söylenen sözün ne anlama geldiğini biliyoruz. Yaşanan yanlış anlamadan sonra değerli arkadaşımızın özür dilediğini biliyoruz. Buna rağmen bu kampanya sistematik olarak yürütülüyor.

Her toplumun tarihinde yaşanmış acı verici olaylardır. Izdıraplar vardır. Çok rahatça gözlemlenecek evrensel gerçekler var.

Yaşanmış acı olayların, tarihin bir parçası olarak, acıyla değerlendirmesini yapar. Ama hiç kimse bu olayları kendi siyasi hesapları için kullanmaz. Hangi ülke kendi tarihindeki acı olayları istismarcı yaklaşım içinde dile getirmeye teşebbüs eder. Konu CHP'ye karşı sistematik şekilde istismar ediliyor.

Olay sadece Dersim değil. Bolu'da Yozgat'ta isyanlar var. Bu olaylar Türkiye'de kimse tarafından mezhepe saldırı olarak düşünmemelidir. Çünkü Türkiye yeni bir sürece geçiyor. Herkes kendi konumunu korumaya çalışıyor. Sosyolojik otoriteler yıkılacak, siyasi otorite gelecek. Kolay bir dönüşüm değil. Kabul edeni var etmeyeni var. Bunu kimse Türkiye'de mezhep olayına, etni,k kimliği saldırı olarak tartışmasın. Bir mezhep olayı olsaydı Anadolu ayağa kalkardı.

O SÖZLERDEN UTANIYORUM

O sözleri Başbakan'ın söylemiş olmasından utanıyorum. Bir Kerbala olayı olarak değerlendirilmiş olsaydı Anadolu'da böyle olur muydu?

El Beşir'in 300 bin kişiyi öldürme katliamına "katliam" değildir diyen sen nasıl olur da, 62 yıl önce yaşanmış yüreğimizi kanatan o acı olaylar için böyle demeyi, bu sözleri nasıl içine, beynine, yüreğine sindirebilirsin. Ayıp olan bu.Yanlış olan bu.

60 yıl öncesinden menfaat umacaksın. Alevilerden sana hayır yok. Başka kapıya. Belediye başkanı iken Karacaahmet'e cemevlerini yıkmak için dozerleri kapısına dizecek. Sonra Cemevi, "cümbüşevi" diyecek. Sİvas'ta masum insanlar katledilecek. Mensubu olduğu parti olayın faillerini savunmak için seferber olacak, sen de kalkıp 60 yıl öncesinden oy devşirmeye çalışacaksınız. 60 yıldır dayanışma içinde olduğumuz insanlarla aramızı açmaya çalışacaksın.

Benzin bidonlarıyla Sivas'ta Madımak'a saldıranların arkadaşları olarak gelip, Alevilerle bizim aramızı açmaya kalkacaksın.

Aklı başında olanlar bu kampanyaya alet olmayacaktır. Bu tablo içinde hiçbir sarsılmayı, kırılmayı gerçekleştirmek mümkün değildir. Herkes şunu çok iyi bilsin; Hazreti Muhammedi Hazreti Ali'den ayırmak mümkün değildir. Atatürk'den de Hazreti Ali'den koparmak mümkün değildir. Hazreti Muhammet'den Hazreti Ali'ye ve Atatürk... Bunlar Türkiye'nin temelidir.

GÖZDEN ÇIKARAMAYACAĞI DEĞERİ YOKTUR

Başbakan'a sorumluluğunu idrak etmeyi tavsiye ediyorum. Çok yanlış söylemlerin içine düştü. Bu olayların içinde yer alan insanları "kahramanmış" gibi göstermeye çalıştı. Sıkışınca CHP'ye saldırdı. Demek ki Başbakan'ın sıkıştığı zaman gözden çıkaramayacağı hiçbir değer yoktur. Hacı Bektaş Çemesi'nden düşman kuyularına, bataklıklara su taşıyamaz.

CHP'nin görüşleri çok net. 20 yıldır tutarlı bir siyasi çizgiyi götürüyoruz. Kimlik konusuna, dil konusuna yönelik anlayışımızı 20 seneden beri sürdürüyoruz.

CHP'nin söylediği çok açık. Biz birbirinden farklı kimliklere sahip olabiliriz. Herkes etnik kimliğini özgürce yaşabilir. Bunu engelleyen yasalar kaldırılmalıdır. 20 yıldır önce teklifi vermişiz, Kürtçe yasaklanmamalı demişiz. Başımla beraber. Neysen o. Senin kimliğin senin en büyük şanındır.

Devlet de buna saygı göstermek zorundadır. 20 yıl önce demişiz ki devlet buna karışmayacak. Etnik kimliğine karışmayacak. Uzak duracak. Herkesin kimliği inancı kendine. 20 yıl önce bunu demişiz.
KAYNAK:www.beyazgazete.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Gölbaşı Taraf | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim