GÖLBAŞI TEHLİKE ALTINDA

Dünya üzerinde sadece Ankara Gölbaşı'nda bulunan Sevgi çiçeğinin de aralarında bulunduğu 47'si endemik 500'e yakın bitki türünün yoğun yapılaşma ve tarım ilaçlarının tehdidi altında olduğu bildirildi.

AA muhabirinin, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, kurum bünyesinde yürütülen "Gölbaşı Özel Koruma Bölgesi Habitat ve Tür Koruma ve İzleme Projesi" kapsamında, Gölbaşı'nda yaşayan bitki türlerinin envanteri çıkarıldı ve bu türler için risk analizi yapıldı.

Proje kapsamında yürütülen arazi çalışmalarında 494 bitki türü tespit edilirken, fauna çalışmaları sonucunda bölgede, 3 iki yaşamlı, 12 sürüngen, 83 kuş ve 25 memeli türü yaşadığı belirlendi. Aralarında nesli tehlike altında bulunan ve dünya üzerinde sadece Gölbaşı'nda bulunan Sevgi çiçeğinin de bulunduğu 47 endemik tür kaydedildi. Ayrıca, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde ve yakın çevresinde 10 höyük, 3 mağara ve 2 tümülüs tespit edildi.

Proje kapsamında hazırlanan raporda, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin risk analizlerine de yer verildi. Buna göre, bölgedeki höyük, tümülüs, mağara, kale gibi tarihi ve kültürel eserler, buralardan çıkarılan kıymetli parçaların yapı malzemesi olarak kullanılması ve kaçak kazı gibi olumsuzlukların tehdidi altında. Bunun yanında çömlekçilik ve bıçakçılık gibi el sanatları da yeteri kadar ilgi ve destek görmediğinden yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi ve yakın çevresindeki Sevgi Çiçeği ile diğer flora elemanlarını ise habitatlarının tarla haline getirilmesi, kontrolsüz kimyasal kullanımı ve plansız yapılaşmanın tehdit ediyor.

Raporda, saptanan omurgalı türler için fazla bir risk olmadığı ifade edilirken, bölgede tür çeşitliliğinin ve popülasyon durumlarının belirli aralıklarla izlenmesi önerildi.

Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin gittikçe artan bir insan baskısı altında bulunduğuna işaret edilerek, özellikle kuş türlerinin sayısında ve popülasyon yoğunluğunda önceki yıllara göre bir azalma olduğu vurgulandı. Bu durumun daha çok habitat tahribi ve çevre baskısının artmasından kaynaklandığı ve memeliler ile gölde yaşayan sürüngenlerin de aynı durumla karşı karşıya kaldığı vurgulandı.

-ALINACAK ÖNLEMLER-

Gölbaşı Özel Koruma Bölgesi Habitat ve Tür Koruma ve İzleme Projesi kapsamında hazırlanan raporda, alınacak önlemler de sıralandı. Raporda, nesli tehlike altında bulunan ve dünya üzerinde sadece Gölbaşı'nda bulunan Sevgi çiçeğinin Devlet Opera ve Balesi'nin telle çevrilen arazisinin de aralarında bulunduğu birkaç lokalitede tespit edildiği belirtildi. Özellikle Devlet Opera ve Balesi'nin arazisinin telle çevrilerek koruma altına alınması dolayısıyla Sevgi çiçeğinin genetik rezerv alanı haline geldiğine işaret edildi ve bu alanda yapılaşmaya izin verilmemesi istendi. Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan Sevgi çiçeğinin bulunduğu lokalitelerde koruma ve izleme çalışmalarının yapılması, Sevgi çiçeğinin tanıtılması ve yöre halkının bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğine işaret edildi. Bölgedeki nesli tehdit ve tehlike altında bulunan türlerin izlenerek karşı karşıya bulundukları olumsuzlukların ve koruma tedbirlerinin tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Raporda, kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan tarihi ve kültürel kaynak değerleri ile yöredeki el sanatlarına yeterli ilgi ve desteğin gösterilmesi, gerekli denetimin sağlanması istendi.

Bölgedeki taş ocaklarının arıtma tesisi olmadığı ve Mogan ile Eymir göllerini kirlettiğine vurgu yapılan raporda, taş ocaklarının neden olduğu kirliliğin önlenmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, Mogan Gölü'nde yüzey temizliği yapılması da istendi.

Göllerdeki kaçak avcılığın balık türleri için tehdit oluşturduğu belirtilerek, düzenli kontrollerle kaçak avcılığın önlenmesi istendi.

Eymir Gölü'nde yapılaşma olmadığı ancak Mogan Gölü'nün kuzey kısmında yoğun yapılaşma olduğu hatırlatılarak, bölgedeki yapılaşmanın yeniden planlanması ve Mogan ve Eymir göllerindeki mevcut sazlık alanların korunması gerektiği vurgulandı.

Raporda ayrıca, sürülen tarlalara atılan kimyasalların denetlenmesi, kuşları rahatsız eden helikopter güzergahının değiştirilmesi, bölge halkının bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması da önerildi.