HALK KUTLAMA PROĞRAMLARINA İLGİSİZDİ

HALK KUTLAMA PROĞRAMLARINA İLGİSİZDİ
Evet..! İlgisizlikten de öte vatandaş kutlanan programlar da yoktu. Bu görüntü yeni de değildi. Ve sadece bugünkü programda karşılaşılan bir durum da değildi. Bayramlarla birlikte özel gün ve haftalarla ilgili programlarda da vatandaşı göremiyorsunuz.

Tüm programlar birbirinin kopyası gibi, resmi prosedür içinde gerçekleştiriliyor, sanki bayramlar ve etkinlikler kamu görevlilerinin yönetim kademesinde olanlarla siyasi partilerin ve meslek kuruluşlarının temsilcilerine yönelikmiş gibi bir görüntü sergileniyor.

Çoğu zaman ve özellikle programlar tatil gününe gelmişse;kamuyöneticilerinin bazılarını, partilerin ve meslek kuruluş temsilcilerinin çoğunu da göremiyorsunuz.
Diyorum ki; bu durum İlçemizi yönetenleri örneğin; idareyi temsil eden kaymakamı, yerel yönetimi temsil eden belediye başkanını üzmüyor mu? Nedenleri üzerinde bir araştırma yapma ihtiyacını hissetmiyorlar mı? Bayram ve benzeri etkinliklerin içine vatandaşı çekebilmek için yeni bir anlayış geliştirilemez mi, çalışma yapılamaz mı? Cevap alacağımı düşünmüyorum ama yine de sormadan geçemiyorum.

Gelelim Bugünkü programa bugün Ankara'nın Başkent oluşunun 88. Yıldönümüydü. Ve bizler Gölbaşı'nda bunu kutlar gibi bir şey yaptık. Ne mi yaptık… Allahtan İyi ki Bir Cumhuriyet meydanımız var, her tören bir çelenk koyma olayı, ardından saygı duruşu ve istiklal marşı, 3-5 öğrenciye şiir okuttuk ohhh geldi geçti, bunu da atlattık…

Yanlış gerçekten çok yanlış biz aslında hiçbir şeyi atlatmadık sadece kendimizi kandırdık. Gelenek ve göreneklerimizi yitiriyoruz ve bunun farkındayız ama yıllar geçtikçe de özel günleri çok önemsememeye başlıyoruz.
Sizlere geçmişte yaşadığım kısa bir olayı anlatmak istiyorum. Bundan tam 20 yıl önce yani ben 7-8 yaşlarında iken yaşadığım ve aklımdan hiç çıkmayan bayram kutlamalarını anlatıcam. O zamanlar Çankaya'da bir gecekondu da oturuyoruz. Halam sık sık bizde kalıyor ve zirai donatımda memurluk yaparken bizleri de ihmal etmeyerek her dediğimizi istediğimizi yapıyordu. O dönemlerde koyu solcu bir görüş hâkimdi üzerimizde Rahmetli babamdan kalan. Bildiğiniz ne kadar özel gün, hafta ve ay varsa biz kesinlikle sabah erken saatlerde tören alanlarına giderdik. Hiç unutmam bir 29 Ekim sabahı yataktan kalktık ve koştur koştur bizim evin önündeki yokuştan çıkıyoruz. Havada öylesine soğuk ki Çankaya'nın soğuğu da aynı gölbaşı gibidir. Neyse, Halam önde ben ve 3 kız kardeşim arkada bir yere yetişmeye çalışıyoruz. Evet, tören alanına gidip o anı yaşamak amacımız. Ve biz bu programlara katılırken ki sıfatımız ise sadece bir vatandaş. Ama programın yapıldığı yerler mahşer yeri bütün halk gelmiş sanki. Tanımadığımız bir adam benim elime sallamam için bir Türk bayrağı veriyor. Şarkılar Türküler, danslar kültürümüz dorukta. Ve aradan 20 yıl geçiyor biz hala hatırlıyoruz yaşadıklarımızı ve kültürümüzü. Ve 20 yıl sonra yine o emektar Halam benden daha küçük kuzenlerimle hala yaşadığı yerde Antalya'da Aynı kültürü yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyor. Ben Buradan halamın ellerinden öpmek istiyorum çünkü bize güzel bir kültür kazandırmış ve biz özel günleri ailecek hep sevdik ve önemsedik. Aradan 20 yıl geçmiş dile kolay bu günkü programlara şöyle bir bakıyorum da önceden her şey daha samimiymiş gibi geliyor ve daha şeffafmış sanki. Bugün sadece 70 kişiyle O çok Sevdiğimiz ve Vazgeçemediğimiz her fırsatta da buralı olmaktan ve yaşamaktan mutluluk ve gurur duyduğumuz Başkentimizin tam tamına 88. Yıl dönümünü kutluyoruz. Ve sadece tören alanındaki görevlilerle. Aslında gerçekten çok rahatsız edici bir durum bu. Ve yine ben inanıyorum ki insallah bu yazı birilerinin hareket etmesine vesile olur ve bizim çocuklarımızda bu kültüre önemli günlerimize geçmişimize sahip çıkıp hatırlar ve anar.

Sevgili Gölbaşılılar sizlere tavsiye ediyorum çocuklarınızın ellerinden tutun bu özel günlere programlara katılın çocuklarınızın büyüdüğü zaman anlatacakları bir anısı olsun ve sosyal, kültürel olarak çok şey kazanacaklar lütfen geçmişinize sahip çıkın anılmaları gerekenleri anın Saygılar….