İnsan Hayatı Şansa Bırakılmamalı

Gölbaşı'nda son zamanlarda yaşanılan kaza haberlerine her gün yenisi eklenirken bu gün yaşanılan bir kaza yürekli fazlasıyla ağızlara getirdi.

Gölbaşı Şafak Mahallesi şehit Selami atabey caddesinde yaşanılan kazada freni boşalan bir beton pompa makinesi yoldan çıktı ve durmak için apartmanlara çarptı. Şans eseri bu kaza da can kaybı yaşanmazken akıllarda birçok soru işareti oluşturdu. Yaklaşık 1 ay öncede bir beton firmasına ait beton dökme aracının da haymana yolunda taksi türünde bir aracı altına alarak sürüklediği kazada da ölü ya da yaralının olmaması yüreklere su serpmişti.

Mucize eseri can kaybının yaşanmadığı bu büyük araçların neden sık aralıklarla kaza yaptığı ise merak konusu. Tonajları hayli yüksek bu ağır araçların bakım sorunu nedeniyle mi kaza yaptıkları, denetim zafiyeti nedeniylemi yoksa bir ihmalkârlık sonucu mu bu kadar insanın canını tehlikeye attıklarını toplum olarak merak ediyoruz.
Peki, bu araçlar trafiğe nasıl çıkıyor? Bulundukları tesislerde dolum yaparak hiçbir denetimden geçmeden mi trafikte dehşet saçıyorlar? Bu tür büyük araçların bakımı nasıl yapılır? Ya da bakımı düzenli yapılan bir aracın freni neden boşalır?

Bu tip ağır araçlarda yaşanılan teknik sorunların en başında aracın bakımlarının yapılmaması gelmekte ve olası bir durumda araç şoförünün aracın hâkimiyetini nasıl kontrol altına alarak tehlikeyi en aza indirmesi gerekmekte? Günlük bakım ve yağlama işlemleri yapılması gereken bu araçların bakım ve yağlama işlerinden sorumlu görevliler görevini yerine getiriyorsa bu kazalar neden meydana geliyor? Bu tür araçlar trafiğe çıkmadan denetimlerini kimler yapıyor? Yoksa bu denetimlerde ihmalkârlık mı yapılıyor? Eğer ihmalkârlık yapılmıyorsa ve bakımları yapılmış bir araç trafiğe çıkartılıyorsa yani hatayı sürücü yapıyorsa bu araçların trafikte de hız oranlarını aşarak birçok insanın hayatını tehlikeye sokmasının sorumlusu kim? Tonajları yüksek bu ağır araçlar trafikte seyir halinde iken trafik ekiplerince bir denetlemeden geçmiyor mu? Bu tür ağır araçları kullanan araç şoförlerinin de olası durumlar için aldıkları bir üstün sürüş eğitimi yok mu? Eğer bu tür eğitimler yapılıyorsa şoförlerin dikkatsizce ve kontrolsüzce ağır hasarlı kazalara neden olması anlamsız değil mi? Eğer şoförlerde bir sıkıntı yoksa, neticede onların ki de bir can kazalarda onlara da zarar gelebilir. Peki bu sorumluluğu kimler üstlenecek?

Yetkililerin artık konuyla ilgili zafiyet yaşamayarak ve kimseye de acı bir olay yaşatmayarak denetimleri daha sıkı tutmaları gerektiğinin farkına varmaları gerekiyor. Lütfen artık hayatı biraz ciddiye alalım ve sorumluluklarımızın bir başkasının canına ve malına zarar getirebileceğinin farkına varalım. İnsan Hayatı şansa bırakılmamalı…