Kadın!

Dünyada erkek hegemonyasının egemen olduğu yerde kadın olmak gerçekten zordur. Kadınlar gerek sosyal yaşantıda gerekse iş dünyasında erkeklerin hâkimiyetine ya da onların kurallarına uymak zorunda bırakılmakta. Bazen öyle oluyor ki; kadın erkeklerin oluşturduğu baskıcı tavırlardan dolayı kendine bir kalkan oluşturup, erkekleşmeye kendi kimliğinden çıkmaya çalışıyor.

Kadın, bunların hepsinden ayrı olarak bir de sokakta uğradığı şiddetle adını duyuruyor. İsimler sürekli değişse de maalesef sonuçlar hep aynı oluyor. Neşet Ertaş’ın kadınlar ile ilgili şu sözünü unutuyor, unutturuyoruz; ‘kadın insan, biz insanoğlu’… İnsan işte bunu bilse aslında kadınların ne kadar yüce bir varlık olduğunu anlamış olacaktır. Evde, işte, sokakta, çarşıda-pazarda her yerde aslında kadının gücünü görmek mümkündür. Evde; yeri geliyor anne oluyor, yeri geliyor bir eş, yeri geliyor bir arkadaş hatta yeri geliyor ‘hizmetçi’ oluyor KADIN.

Tüm bunlara rağmen KADIN’a ne kadar saygılı insan, ya da ne kadar anlayabiliyor? Duyguları, düşünceleri, hissettikleri kavranabiliyor mu? Kültürümüze işlemiş ‘eksik  etek’, kadın gibi dedikodu yapmak, o.. kadınlar gibisin damgaları ne yazık k, KADIN’ı aşağılamaktan başka bir şey olmamıştır.

Erkek her şeyi yapar ama KADIN yaptığı takdirde fişlenir, namussuz olur. Erkeğin ise şeref nişanesi olur. Ve kadın bunların hepsi ile başa çıkmak zorunda bırakılır. Çoğu kadın tek başına ayakta durmaya, hayatta kalmaya çalışırken saygı görmek yerine tam aksine psikolojik baskılara maruz kalıyor. Her şeye rağmen bir kadın aslında o kadar güçlüdür ki; tüm bunları yaşarken bir de iffetsiz damgası yapışır üstüne KADIN’ın. Yetmedi sokak ortasında hunharca katledilir.

Kısacası kadın olmak gerçekten zordur. Güçlü olmanın, hayata direnmenin, yaşama tutunmanın, ben de varım demenin adıdır KADIN. Her yerde, her şeyde var olabilmenin adıdır KADIN…

Yazılacak oysa o kadar çok şey var ki KADIN üzerine….

Son olarak, KADIN bilmeyene ‘nefs’, bilene ‘nefes’tir… (Şems Tebrizi)

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun…