Kadir Gülhan'dan mesnetsiz açıklama

Gölbaşı'nda hizmet veren özel bir öğrenci yurdunun 'Atatürkçü' olduğu ayrıntısına dikkat çekerek verdiği reklam ile ilgili gazetemizde yayınlanan haberin ardından, Gölbaşı Atatürkçü Düşünce Derneği başka bir yerel gazetenin internet sitesine bir basın açıklamasında bulundu.
Gülhan açıklamasında, Gölbaşı Taraf'a asılsız suçlamalarda bulunarak, Cemaati arkasına aldığını iddia etti. Bir dernek başkanına yakışmayacak sözleri kaleme alarak şöyle dedi;

“17 Eylül 2010 tarihinde Gölbaşı Taraf gazetesi sözüm ona vatandaş ifadesini kullanarak Atatürk'ün adını kullanarak ticari kazanç elde ettiğini iddia etti. Daha sonra ikinci haberde bu haberin kötü niyetle algılandığını, aslında ilgili gazetenin olayın Türk büyüklerinin kullanılarak özel firmaların haksız rekabet ettiklerini ve haksız ticari kazanç edindiklerini yazdı. Gölbaşı'nda işinin ehli olmayan kişiler olmadık işlere ellerini atmaları ve arkalarını bir takım cemaat tarikat vb. gibi yerlere dayayarak meslek ve işyeri sahibi olduklarını zannediyorlar. Ülkemiz daha yeni olağanüstü hassas bir referandumdan, ailelerin bile bölünme tehlikesiyle çıkmışken, basının yapacağı en önemli konu uzlaşmayı ve barışmayı sağlayacak haber ve yazılar olmalı iken, üzerine ateş dökercesine işlenen konu Atatürkçü düşünen insanları tabii ki tedirgin etmiştir…
Ne demek, bir kız yurdu sahibi hangi düşünce doğrultusunda hizmet etttiğini beyan edemeyecek mi ? Ve ederse, bundan art niyetli olmayan hangi vatandaş rahatsız olacak? Gölbaşı'nda ve Türkiye'nin hangi bölgesine giderseniz gidin tarikat ve cemaat yurtları ve evlerinin cirit attığı bir dönemde ne mutlu ki Atatürk çizgisinde bir hizmet yapabilen bir yurt sahibi cesaretle bu reklamı yapmış. Ülkemiz öyle bir konuma gelmiş ki Atatürkçüyüm, ulusalcıyım, devrimciyim, cumhuriyetçiyim demek suç haline getirilmiş. Ama hangi tarikat ve cemaatçi olduğunuzu söylemek övünç kaynağı olmuş. Ülkemiz de anayasanın ilk 4 maddesi, demokrasi, insan haklari tartışılır hale gelmiş ve bizler ülkemizin nereye götürüldüğü konusunda bir düşünceyi ifade ettiğimizde statükocu, darbeci ilan ediliyoruz.
Atatürkçü esnafımız, iş adamımız, işçimiz, memurumuz düşüncesini, işlerini yapamam, işime son verirler, sürgüne gönderirler, korkusuyla ifade edememeyi bırakın açıklayamıyor bile. Nerede demokrasi? Herkes eşit mi? Değil. Benden yana olursan eşitsin, bana karşı olursan bertaraf olursun denen bir ülkede demokrasi, insan hakları, mümkün mü? Hayır.
İşte yurtsever basın burada devreye girecek. Özellikle yerel basın daha duyarlı olmalı ki, yukarıda saydığım ihlalleri düşüncesi, siyasi yapısı ne olursa olsun konuya akli selim yaklaşarak müdahil olacak. Yoksa hiç gereği yokken fitne fesat çıkartmayacak. Bunun zararını kendi ödeyeceği gibi halkımıza ve ülkemize ödetmeyecek. Temennim bu yazıyı manşete çıkaranlar aynı uslupla indirmeli.
Kaldı ki, her işyeri ve kurum Atatürk'ün resmini asmak zorunda ve her yurttaş da dahil evlerine bayramlarda Türk bayrağını asarak bu bayrağı ve milleti bağımsızlığa ulaştırdığı için Atatürk'e sevgisini beyan eder. (Unutmadan bu sevgiyi etkileyen AB, ABD ve içerideki sempatizan ve taraftarlarının bu bayramda evlere dükkanlara asılan bayraklarda büyük azalma olduğunu tespit ettim. İsteyen bendeki fotoğraflari görebilir.)

GÖLBAŞI TARAF'IN CEVABI
A.D.D. Başkanı Kadir Gülhan açıklamasında gazetemize yönelik işinin ehli olmadığını ve cemaate sırtını dayayarak meslek ve işyeri sahibi olduğunu iddia etmiştir. Kadir Gülhan bilmelidir ki; Gölbaşı Taraf işini gerçekten ehli gibi yapar, doğruya doğru yanlışa da yanlış der. Gölbaşı Kamuoyu ve Gölbaşı Taraf'ı yakından takip edenler bunu da çok iyi bilir.
Kadir Gülhan, henüz referandum sürecindeyken ve referandumdan yeni çıkılmışken hassasiyetini dile getirirken “Ülkemiz daha yeni olağanüstü hassas bir referandumdan, ailelerin bile bölünme tehlikesiyle çıkmışken, basının yapacağı en önemli konu uzlaşmayı ve barışmayı sağlayacak haber ve yazılar olmalı iken, üzerine ateş dökercesine işlenen konu Atatürkçü düşünen insanları tabii ki tedirgin etmiştir…” diyerek bu hassas dönemde Atatürkçü düşünceyi arkasına almak ve ticari kazanç sağlamak isteyen firma yerine, bu olayı ve hassasiyeti işin tehlikesini haber yaparak kamuoyuna duyurmaya çalışan Gölbaşı Taraf'ı suçlamayı daha kolay bulmuştur.

Ve son olarak A.D.D. Başkanı Kadir Gülhan'a bir sözümüz var “Temennim bu yazıyı manşete çıkaranlar, aynı usluple indirmeli” derken kastınız nedir ancak, şunu özellikle sizin iyi bilmeniz gerekir; hiçbir kimse yada zümre Gölbaşı Taraf'a hangi haberi yapıp yapmayacağını, yada hangi haberi kaldırıp kaldırmayacağını söyleyemez.

A.D.D.'nin Gölbaşı Taraf'ı “Atatürk Düşmanı” olarak ilan etmek istemenize ise anlam veremedik. Gölbaşı Taraf her kesime, her siyasi partiye eşit mesafededir. Bugüne kadarki yayınlarımız ve haberlerimizde bunun çok açık bir göstergesidir. Gölbaşı Taraf'ın cemaate yada başka bir kuruma sırtını dayaması ise ilginç olduğu kadar komik bir iddiadır. Gazetemizi Gölbaşı'nda ortamı germekle suçlayan zihniyetler “Şunu unutmamalılarki, asıl ortamı germek isteyen zihniyetler yaptıkları açıklamalarla zaten ortamı germişlerdir. A.D.D. Başkanı Kadir Gülhan'ı mesnetsiz iddialarından dolayı kınıyor, bundan sonra A.D.D. Başkanı Kadir Gülhan'ın yaptığı açıklamaları dikkate alıp cevap vermeyeceğizi kamuoyuna bildiririz.