Ömercan; "Zıkkımın Kökü"

Göl-Der Başkanı İsa Ömercan, Dernek olarak Gölbaşı'nın gelişmesi yönünde çok etkili olduklarını belirterek, "Bizlerin asli görevi ilçenin sorunlarını , çözüm önerilerini tesbit edip, kamuoyu oluşturmak, halkımızı bilinçlendirmek, etkili ve yetkilileri harekete geçirmektir. Dernek olarak bunu başardık. Derneğimiz bugün Ankara'da çok saygın bir dernektir. Gerek Büyükşehir, gerek ÖÇKK, gerek Turizm Bakanlığı ve diğer kamu kurumları nezdinde olsun etkilidir. “ dedi.

DERNEKTE GÖREV ALACAK İNSAN YOK

Bizlerin tek sorunu sosyal insanların, yani gönüllü olarak dernekte görev alacak insanların eksikliğidir. Bu da bizlerin değil, Gölbaşı'nda geçmişten gelen yönetim zihniyetiyle ilgilidir. İnsanlarımızı sosyalleştirecek projeleri de yöneticilerimiz üretmelidir. Var olan sosyal insanları  derneklere yöneltecek teşvikler yapılmalıdır. Ve yahutta böyle derneklerle ortak projelere için destek vermelidir.

ZIKKIMIN KÖKÜNÜ YAPMIŞ

Herşeye rağmen Haymana'dan, Bala'dan ya da diğer birçok ilçeye baktığımız zaman ilçemiz birçok konuda örnek oluyor. Kimisi çıkmış diyor ki, ya bu dernek 12 yıldan beri hizmet veriyor da ne yapmış? Zıkkımın kökü yapmış. Hiçbirşey bilmiyorsan gir internete bak. en azından  neler yaptığını, neler söylediğini görürsün. Yani böyle söyleyenler bu ilçenin gelişmesinin önünde duran takozlardır. Hem bişey yapmazlar, hem de yapanları karalamak için konuşup dururlar..." 

GÖL DERNEĞİ GÖL KIYISINDA OLUR

Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Dernek Başkanı İsa Ömercan, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ile görüştüklerini ,  Atatürk Sahil Parkı içerisinde bulunan ve sanatevi olarak planlanan ancak atıl durumda olan tek katlı küçük evin geçici olarak Göl-Der tarafından kullanılacağını belirtti.

Ömercan, burasının gereksiz yere fazla gündemde kaldığını ve gereksizce üzerinde durularak konuşmalar yapıldığını belirterek, "Bir yer için Hiç kimseye, hiçbir tartışmaya ihtiyacımız yok. Sadece geçmişten gelen bazı olayların etkisi ve  iyi niyetli ilişkileri göstermek istiyoruz. hiçbirşey olmazsa olmaz değil"dedi.  

DESTEĞİ HERKES VERMELİDİR

 "İlçenin değerlerini yaşatacak, koruyan, gelişmesini sağlayan bu tür derneklere herkes destek vermelidir. Sadece Göl-Der değil, başka çevre,  Eğitim, Kültür, Sanat gibi toplumun ve ilçenin tümünü kucaklayıp hizmet edebilecek derneklere de  destekler verilmelidir. Bu tür dernekler kurumsallaştırılmalıdır. Bu tür dernekler ilçemizin gelişmesinde, insanların kamu kurumlarında etkili  rol almasında, sorgulamasında, sorunların tesbitinde ve çözümünün kolaylaştırılmasında her zaman etkili olurlar. Sosyal açılım ve sosyal sorumluluk projelerinin temelini bu tür dernekler oluşturur. Bu projelerin de  hayata geçirilmesi için öncelikle bu derneklerin kurumsallaşmasını sağlamak gerekir. Sosyal insan bulamıyoruz diye derneklere kilitte vurabiliriz ancak bu çözüm değil. İlçemizdeki derneklerin durumu  gelişmişliğimizin de göstergesidir."

KİMİN BİR DİKİLİ AĞACI VAR

  "Göl-Der olarak Mogan ve Eymir Göllerindeki  12 yıldır bataklığı, su çekilmesini, balıkların ölümünü, sivrisinek yuvalarını, çevresinin mezbeleliğini, gölü kirleten unsurları, temizleme önerilerini,Yanan kamışlık alanları,  gölde yapılabilecek sportif faaliyetleri, işletmelerin durumu gibi birçok konuyu sürekli gündemde tuttuk. Yani Gölllerin daha sağlıklı olması için sesimizi etkili ve yetkililere duyurduk. Ancak yine dernek olarak yalnız kaldık. Oysaki gölden herkes besleniyor, herkes rant kazanıyor. Adam evini ya da arsasını satarken yada kiralarken  göl görüyorsa daha fazla fiyat istiyor bunun rantını yiyor. Ancak, yine geliyor bu derneğe karşı çıkıyor. Karşısında orman duruyor ancak 1 dikili ağaçı yoktur. Ormanı görüyor diye yüksek meblağlar istiyor. Böyle ikiyüzlülük olmaz.    Çevre duyarlılığımız işte bu kadar. Çevre bilincimiz böyle.Bu tür rantiyeci insanları göldeki kuşlara, balıklara havale ediyorum. Bunlar nasıl aşılacak. Halen bunları aşmak için ne yapacağız. Nasıl dikkat çekeceğiz.Neyi bekleyeceğiz."

Kaynak: www.golbasigazetesi.com