KILIÇDAROĞLU"YALANCI OLDUĞU İÇİN GÜVENMİYOR"

Kılıçdaroğlu, Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) Umuttepe Yerleşkesi Morfoloji Salonu'nda Çağdaş Üniversiteliler Kulübünce düzenlenen söyleşide Devlet Planlama Teşkilatının KOÜ'yü örnek gösterdiğini söyledi.
''Mustafa Kemal'in Değerlerine sahip çıkan böyle güzel bir üniversite olması çok güzel. Biz burada Türkiye'nin genç, kirlenmemiş değerlerine yolsuzlukları anlatmaya geldik'' diyen Kılıçdaroğlu, yolsuzlukta sorunun birinci kaynağının vatandaşların vergilerinin nereye gittiğini sormaması olduğunu öne sürdü.
Vergilerinin nereye gittiğini sormanın her bireyin doğal hakkı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Politikacılar vergi konusunda halka hesap vermiyorlar. Çok özür dilerim biz de hesap soramıyoruz'' diye konuştu.
Naylon fatura konusuna da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, ''Naylon faturanın ne alıcısı bellidir ne de başka bir şey. Devletin kazıklandığı kesindir. Hangi ülkede naylon fatura düzenlemekten yargılanan kişi maliye bakanı olur? Maliye Bakanı yerinde oturuyor, yerinde oturmakla kalmıyor oy oranını da artırıyor. Nerede kaldı bizim ahlak anlayışımız?'' şeklinde konuştu.

-''HALK POLİTİKACIYA NEDEN GÜVENMİYOR?''-

''Deniz Feneri'' soruşturmasında RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın da adının geçtiğini, olayıyla ilgili Alman yargıcın asıl faillerin Türkiye'de olduğunu söylediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
''Biz ne yaptık? Sadece dosyasını istedik. Hep birlikte tanık olacağız ki dosyadan da bir şey çıkmayacak. Meclis Başkanı Köksal Toptan bile orada oturmamasının altını çizdi, ama hala oturuyor. Bizde kamuoyu anketi yapılır ve en sonda TBMM gelir. Halk politikacıya neden güvenmiyor? Türkçesini söyleyeyim: yalıncı olduğu için güvenmiyor.''
Milletvekili dokunulmazlıkları konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, şunları savundu:
''Bir ülkenin başbakanının otobüs bileti kaçakçılığından dosyası olursa o ülkede dokunulmazlık kalkmaz. Bir ülkeyi yöneten kişi bütün eleştirilere göğüs gerebilmelidir. Dokunulmazlıkları kaldırmaya söz veren kişiler bu sözlerini yerine getirmelidir.''

-''MEDYA ÇALIŞANI SENDİKALI OLURSA...''-

Öğrencilere ''Türkiye'de medyaya güveniyor musunuz?'' diye soran ve güvenmedikleri cevabını alan CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Medya patronunun kamu ihalesine girmemesi lazım. Medya patronunu kamu ihalesine sokarsanız başbakan ile içli dışlı olur. Medya çalışanı sendikalı olursa gazeteci güven içerisinde haber yapabilir. Eğer bunlar da gerçekleşirse Türkiye'de medya halkın sesi olur. Üç maymunu oynayan medyadan kurtulmuş oluruz.''
Kılıçdaroğlu, Enerji Bakanı Hilmi Güler'e Kocaeli Üniversitesi öğrencileri ile birlikte ''Siz İstanbul'da 17 Aralık 2007'de Wow Otelde İsrail Enerji Bakanı ile bir araya geldiniz mi, ne görüştünüz, devlet sırrını mı konuştunuz? Devlet sırrını konuşmadıysanız bize açıklayınız. Sayın bakan, 9 kişiyle birlikte yediklerinizi içtiklerinizi, bu otelin masrafını kim ödedi?'' şeklinde soru sordu, ardından ''Açıklamazsa Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı değildir'' dedi.
Politikacının sorun yaratan değil, sorun çözen olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''21. yüzyılda kahramanlara yer yok. Türkiye'de politikacının kendisi sorun çözen değil, sorun yaratan kişidir'' diye konuştu.

-ÖĞRENCİ GRUPLARI TARTIŞINCA...-

Daha sonra söyleşinin soru cevap bölümüne geçildi. Bir öğrenci, sorudan ziyade açıklama yapması üzerine, Çağdaş Üniversiteliler Kulübü üyesi öğrenciler tarafından zamanın kısıtlı olduğu, sorusunu sorması yönünde uyarıldı.
Öğrenci de CHP'yi kastederek ''İşte halkın partisi böyle, işte CHP böyle'' deyince salonda bulunan Yurtsever Cephe Öğrenci Birliği üyesi oldukları belirtilen öğrenci grubuyla, aralarında Çağdaş Üniversiteliler Kulubü üyesi öğrencilerin de bulunduğu grup tartıştı.
Tartışmanın uzaması üzerine Kılıçdaroğlu salonu terk etti. Daha sonra dışarıya çıkan öğrenci grupları slogan attı ve kavga ettiler. Taş ve sopaların kullanıldığı kavgaya üniversitenin özel güvenlik elemanları, ardından jandarma ekipleri müdahale etti.
Müdahalenin ardından öğrenciler dağıldı.
Bu arada, Kılıçdaroğlu da söyleşiyi tamamlamadan üniversiteden ayrıldı.