Sayın Başkan, Gölbaşı Tulumtaş’tan Daha Büyük…

Sayın Başkan, Gölbaşı Tulumtaş’tan Daha Büyük…

Yaklaşık 30 yıldır Gölbaşı’nı ve siyasetini yakından takip eden biri olarak son dönemde gözlemlediğim bir gerçeği kaleme alma gereği duydum. Ne zaman bir dost meclisinde buluşsam, bir cenazede el sıkışsam, bir düğünde oturup sohbet etsem… Gündem dönüp dolaşıp yine sizin üzerinize geliyor, Sayın Başkan.

Üzülerek ifade etmeliyim ki; göreve gelen hiçbir belediye başkanı, daha ilk yılında bu denli eleştiriye maruz kalmamıştı. Gölbaşı halkı sabırlıdır, kadirşinastır. Sabretmesini bilir. Ve inanın, sabretti de. Ancak sabrın da bir sınırı var.

Bugün geldiğimiz noktada, sizin davetlerinize ne sivil toplum örgütlerinden ne de muhtarlardan kayda değer bir katılım göremiyoruz. Peki neden? Hiç düşündünüz mü? Sebebi çok da karmaşık değil: Çevrenizdeki birkaç kişinin abartılı övgüleri, sizi gerçeklerden uzaklaştırıyor olabilir.

Unutmayın ki, güneş balçıkla sıvanmaz. Gerçekler er ya da geç su yüzüne çıkar.

2009-2014 yılları arasında belediye başkanlığı yapmış bir isim olarak, geçmişin tecrübesiyle bugünü kıyasladığınızda, eminim ki o dönemki halk desteği ile bugünkü algı arasında ciddi bir fark görüyorsunuzdur. Seçimi yalnızca %4’lük bir farkla kaybetmiştiniz. O zaman arkanızda güçlü bir halk desteği vardı. Bugünse, bir yıl içinde oylarınızın yarısı eridi.

Neden mi? Toplum gergin, personel huzursuz, kurumlar güven yitirmiş durumda. En yakındaki dostlarınız dahi size doğruları söylemekten çekinir hale gelmiş. İşte asıl tehlike burada başlıyor.

Gölbaşı, Tulumtaş’tan daha büyük… Birkaç kişinin yönlendirmesiyle değil, tüm ilçeyi kucaklayan bir anlayışla yönetilmeli. Perdeyi aralayıp dışarıdan gelen seslere de kulak vermeniz gerekiyor. Zira dışarıda, sizi hâlâ umutla izleyen, toparlanmanızı bekleyen bir kitle var.

Bu durum toparlanabilir mi? Elbette toparlanabilir. Yeter ki samimi bir öz eleştiri yapılabilsin.

Kaleme alınacak daha çok söz, paylaşılacak daha çok gözlem var. Fakat halk olarak uzun yazılar yerine kısa notlarla derdimizi anlatmayı sevdiğimiz için şimdilik bu kadarla yetineceğim.

Saygılarımla…