İsrail: Sisi Filistin'e bizim yapmadığımızı yaptı

3 Temmuz sadece Mısır’da sivil iktidara yönelik değil Filistin’e de vurulan bir darbeydi. Muhammed Mursi dönemindeGazze bir nebze olsun rahat nefes alma şansı bulurken, darbe sonrası Sisi yönetimi 2 milyon Filistinlinin dünyaya açılan tek kapısı olan Refah’ı kapattı. Sınırın kapatılması sonrasında tünellerin yıkılması ve ardından Mısır-Gazze sınır hattı boyunca tampon bölge oluşturulması Gazze ekonomisine aylık 200 milyon dolar zarara uğrattı.

Yiyecek, su ve ilaç stoklarının tükendiği Gazze bir yandan İsrail savaş uçaklarının bombalarına ve İsrail’in ablukasına hedef olurken diğer yandan da Mısır’daki Cunta yönetiminin sert baskısı altında can çekişir hale geldi.

Sisi ile İsrail yönetiminin Filistin politikasındaki işbirliğinde gelinen son nokta Cunta yönetiminin Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin Kassam Tugaylarını terör örgütü listesine almasıydı.

Bu aslında çok da bağlayıcı bir durum değil zira geçen aylarda Birleşik Arap Emirlikleri daha beterini yapmış ve Dünya Müslüman Alimler Birliği'ni bile o listeye almıştı.
Altı çizilmesi gereken noktayı Filistinliler şöyle özetliyor, “Köpeğin adamı ısırması haber değildir ama insan köpeği ısırınca bu haber olur. Bugün ise haber Kassam Tugaylarının terör örgütü olduğu değildir. Bilakis İsrail değil de Mısır mahkemesinin böyle bir karar vermesidir”

İsrail’in bu karara ne gibi tepkiler verdiğini görünce durum daha da iyi anlaşılıyor. Mesela Kanal 10 Televizyonu haberi duyururken, aynen şu ifadeyi kullandı, “Mısır, İsrail’in başaramadığını başardı. Durum inanılmaz”.

3 Temmuz Darbesinin Müslümanlara yönelik faturası sadece Rabia, Nahda, Ramses meydanlarında katledilen binlerce kişi, idama mahkum edilen yaklaşık 1500 sivil, seçilmiş iktidarın yerle bir edilmesi, seçilmiş bir Cumhurbaşkanının hapsedilmesiyle sınırlı değil.
Yani darbe sadece Mısır’da olmadı Batı’nın desteklediği, Körfez ülkelerinin arkasında durduğu o darbe, Ortadoğu’nun tam ortasına saplandı.